Ana Sayfa

 

HAFİ MÜRSEL

MÜRSEL-İ HAFİ

 

Mürsel hadisler başlığı altında söz konusu edildiği gibi mürsel hadisler umumiyetle tabiinin isnadında sahâbiyi atlayıp doğrudan Nebi (s.a.s) den rivayet ettiği hadislerdir. Bu manadaki mürsel hadislere mürsel-i zahir de denir. Bununla birlikte bazı alimler ravinin kendisinden hiçbir hadis işitmediği veya mülaki olmadığı raviden rivayetine mürsel demişlerdir. İbn Haceri'l-Askalâniye göre mürsel-i hafi bir ravinin muasırı olan, ancak aralarında mülakat olduğu bilinmeyen bir şeyhten rivayetine denir. Bu tariflere göre mürsel-i hafi isnadın başında, ortasında veya sonunda ravinin kendisiyle aynı asırda yaşadığı halde görüştükleri bilinmeyen raviden rivayetine denir. Demek oluyor ki mürsel-i hafi senedde gizli irsalden meydana gelmektedir. Meselâ el-Avvâm b. Hûşeb'in Abdullah b. Ebi Evfa'dan rivyaet ettiği şu hadis hafi mürseldir.

 

“...Nebi (s.a.s) Bilal Kamet ederken “kad kameti's-salatu” dediği zaman ayağa kalkar, tekbir alır (namaza başlar)dı. “Ahmed b. Hanbel'den rivayete göre el-Avvam, Abdillah b. Ebi Evfa'ya mülaki olmamıştır.

 

Hafi mürselde esas ravinin rivayette bulunduğu kimse ile aynı asırda yaşadığı halde görüştüklerinin yahut ondan hadis rivayet ettiğinin bilinmemesidir. Bu yönden mürsel-i hafi müdellese benzerse de aralarında fark vardır. Hafi mürsel tarif edildiği gibi ravlnin çağdaş olduğu ancak bir araya gelerek hadis işitmediği bir başka raviden rivayet ettiği hadis olduğu halde müdelles; maddesinde de soz konusu edildiği üzere- ravinin görüştüğü ve hadis işittiği bir raviden işitmediği halde rivayet ettiği hadistir. Her ikisi ravinin diğer bir raviden işitmediği bir hadisi rivayet etmesi yönünden birbirlerine benzerlerse de mürsel hafi de hiç hadis işitme olmayışı, müdelleste işitme söz konusu olduğu halde işitilmeyen hadisin rivayet edilmesi açısından farklıdırlar.

 

el-Hatibu'l-Bağdâdi'nin hafi mürselleri toplayıp nerelerinde irsalin olduğunu açıkladığı Kitâbu't-Tafsil li-Mubhemil-Merâsil adında bir kitabı vardır.